Mesleki Konuları KEŞFEDİN !
Tapu Kadastro ve Harita Mühendisliği disiplinine dair aradığınız her bilgiye özgürce erişebilirsiniz...










İhdas kelimesinin kökeni Arapçaya dayanır. Kelime anlamı olarak ihdas etmek; “ortaya çıkarma”, “yeni bir şey yapma”, “oluşturma” anlamlarını taşır. Gayrimenkul hukukunda ihdas ise tescile tabi olmayan bir yerin (özellikle de yolların kapanması sebebiyle) tapuda tescil edilerek yeni bir gayrimenkul oluşturulmasıdır.
İmar uygulamaları sonucu oluşan umumi hizmet alanlarının ihdasında eşdeğer alan ayrılması koşulunun uygunluğunun sağlanmasına ilişkin sorumluluk ve yetki, planları yapan ve onaylayan belediye veya il özel idaresine aittir.
Taşınmazların “arsa” vasfını kazanması ancak imar planlarının uygulanmasıyla mümkündür. Ülkemizde imar planlarının uygulanması 18. madde uygulamaları, talebe bağlı ayırma ve terk işlemleri ve kamulaştırmayla mümkün olmaktadır. Taşınmazların “arsa” vasfını kazanması için bu üç yolla imar planları hayata geçirilmeli ve kadastro parselleri imar planına uygun yapı yapmaya uygun parseller haline getirilmelidir.
Toplulaştırma projeleri kadastro parsellerine ait grafik ve mülkiyet bilgilerinin toplanmasıyla başlayıp, tapuya toplulaştırma sonucu oluşan parsellerinin tescili ile son bulmaktadır. Bu işlemler yapılırken toplulaştırma alanı içerisindeki parsellerin kadastro ve tapu verilerinde bir takım sorunlarla karşılaşılmaktadır. Proje sırasında kullanılan verilerin hatasız ve güncel olması projenin sağlıklı yürütülebilmesi, tescil aşamasında kadastro ve tapu kontrollerinden sorunsuz bir şekilde geçmesini ve hızlı bir şekilde tescillenmesini sağlamaktadır.
4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın "Yasak İşler ve Eylemler" başlığını taşıyan 31. maddesinin (b) bendine göre “Mahkemece 10. madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilanen tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki” yasaklanmıştır. Kamulaştırmanın kesinleşmesinin ardından kamulaştırmayı yapan idarece yapılan bildirim üzerine şerhler sütununa “31/b” şerhi olarak ifade edilen şerh verilir ve taşınmazın kamulaştırıldığı yazılır.
Arsa düzenlemeleri sonucu üretilen parselasyon planlarının, tapuda tescile konu olması ve tescilden sonra da tapu planı kimliğini kazanmaları nedeniyle arsa düzenlemeleri hem kadastro müdürlüklerini hem de tapu müdürlüklerini doğrudan ilgilendirmektedir. Mevzuatta ve uygulamada ortaya çıkan darboğazlar tapu ve kadastro müdürlüklerini de sıkıntıya sokmaktadır. 18. madde uygulamalarının tapu ve kadastro müdürlükleri yönüyle yarattığı sorunların belli başlıları aşağıda ayrıntılı biçimde ele alınmıştır.
İmar mevzuatı uyarınca belediyelerce yapılmakta olan diğer iş ve işlemlerde dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanmıştır.
İmar mevzuatı uyarınca belediyelerce yapılmakta olan 18. madde uygulaması işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanmıştır.
İmar mevzuatı uyarınca belediyelerce yapılmakta olan ifraz ve tevhit işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanmıştır.
Milli emlak Genel Müdürlüğü'nce hazırlanmış Hazine Taşınmazlarında Bedelsiz Devir ve Terk işlemlerinin anlatıldığı dokümandır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18/3 maddesi hükmü ile rekreasyon alanları da düzenleme ortaklık payından karşılanacak alanlara dahil edilmiş aynı kanunun 18/4. maddesi hükmü ile de düzenleme ortaklık payından karşılanan rekreasyon alanlarının belediye adına tescil edilebileceği düzenlemiştir. Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin 17/4 maddesi hükmü ile kanuna paralel bir düzenleme getirilmiştir.
Köy Yerleşme Planı; 3194 sayılı İmar Kanunu ve buna bağlı yönetmeliklerin dışında bir parselasyon planı olup, 3367 sayılı Kanunun Ek 10’uncu maddesi Köy Yerleşme Planı ile ilgili “Komisyon, köyün hâlihazır ve gelişme durumunu dikkate alarak, konut ve genel ihtiyaçlarına göre köy yerleşme planını düzenler. Bu plan üzerinde Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, meri İmar Kanunu ve bu konudaki yönetmelik hükümlerine tabi olmaksızın, parsellerin konumunu belirleyen işleri yapar veya yaptırır.” hükmü yer almaktadır.
3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında özel mülkiyete konu olan alanların kısmen kıyı tanımını içerisinde kalması durumunda bu alanların ifrazı.
Yola Terk İşleminde 492 sayılı kanunun (4) sayılı tarifesi üzerinden Harç Alınması uygulaması üzerine değerlendirme
Encümen Kararlarına dayalı olarak yapılan talebe bağlı ve tescile konu işlemlerde Encümen Kararlarında düzeltme yapılmasının usulü.