İmar Uygulamaları Sonucu Oluşan Umumi Hizmet Alanlarının İhdasında Eşdeğer Alan Ayrılması Koşulu
İmar uygulamaları sonucu oluşan umumi hizmet alanlarının ihdasında eşdeğer alan ayrılması koşulunun uygunluğunun sağlanmasına ilişkin sorumluluk ve yetki, planları yapan ve onaylayan belediye veya il özel idaresine aittir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği 26. maddesi;
"(3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.
b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur.
c) Düzenleme ortaklık payından elde edilen alanların yüzölçümleri toplamının altına düşülmemek kaydıyla, plan değişikliği ile kaldırılan yol alanlarının miktarları, düzenleme ortaklık payından oluşturulan park, çocuk bahçesi, meydan gibi açık ve yeşil alanlarda kullanılabilir. Ancak yol hariç düzenleme ortaklık payına tabi bir kullanımın kamu ortaklık payına tabi bir kullanıma dönüştürülmek istenilmesi halinde, düzenleme ortaklık payına tabi alanın hizmet edeceğietkialanında eşdeğer bir alan ayrılır."
hükümlerini içermektedir.
Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü'nün 19.04.2016 tarih ve 2013/17 Sayılı Genelgenin Açıklanması konulu E-6245 sayılı yazılarında;
"Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Planların izlenmesi ve incelenmesi” başlıklı 35. maddesi uyarınca öncelikli ve esas olan; planların üst kademe planlara, Yönetmeliğe ve imar mevzuatına uygunluğunun sağlanmasına ilişkin sorumluluk ve yetkinin, planları yapan ve onaylayan belediye veya il özel idaresine ait olmasıdır. Bu kapsamda Bakanlığımızca veya İl Müdürlüklerimizce mekânsal planların inceleme işlemleri sonucunda ortaya konulan tespit ve değerlendirmeler, idareleri bilgilendirme, uyarma ve yönlendirme amaçlıdır. Dolayısıyla inceleme sonucunda tespit edilen aykırılıkların giderilmesi amacıyla yapılan bilgilendirmelere karşılık, uyarılar dikkate alınarak gerekli iş ve işlemleri yapma görevi planları onaylayan belediye ve il özel idarelerinin sorumluluğunda ve takdirindedir. "
" Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 35/4 maddesi ve 24/06/2013 tarihli ve 9364 (2013/17) sayılı Genelgemiz uyarınca, ilgili idarelerce onaylanan mekânsal planlara ilişkin inceleme ve değerlendirmelerin sonucunda usul ve şekil yönünden ya da üst ölçekli planlar ve Bakanlıkça yayımlanan yönetmeliklere aykırılık tespit edilmesi halinde, bu tespit ve değerlendirmelerle ilgili gerekli düzeltmelerin yapılması ve aykırılığın giderilmesine ilişkin sorumluluğun idarede olduğu belirtilerek, raporun sonucuna göre “gerekli iş ve işlemlerin idarelerce yapılması” şeklinde uyarı mahiyetindeki bilgilendirici ibarelerle, gerekli işlemlerin ilgili idarelerce yerine getirilip sonuçlandırılması talep edilmelidir. "
" Planların incelenmesi yanı sıra 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8/g maddesi veya 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca Valiliklerimiz gerekli gördüğü takdirde yaptırımları uygulama noktasında yetkili olduğu gibi, 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca işlemlerin yapılması için gerekli yazışmalarda bulunabilir. Üst ölçekli planlara, Yönetmeliğe ve ilgili mevzuata aykırı işlemlerin, ilgili idareleri tarafından giderilmediğinin tespiti halinde 3152 sayılı Kanun uyarınca bu yerel idarelerin iş ve işlemlerinin İçişleri Bakanlığı’nca denetlenmesi mümkündür. Valilikçe yapılan inceleme sonucunda aykırılık tespiti halinde 3194, 5442 ve 3152 sayılı Kanunlarda yer alan denetime yönelik işlemlerin başlatılmasında Valiliklerin Bakanlıktan herhangi bir onay almasına gerek bulunmamaktadır."
görüşlerine yer verilmiştir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2023/4 sayılı genelgesinin;
12. maddesinde,
" (3) İdarelerince alınan encümen kararı, kamu yararı kararı ve onayların ilgili mevzuatlarına uygunluğundan idareleri sorumludur."
30. maddesinde,
"(9) İmar uygulamaları sonucu oluşan umumi hizmet alanlarının ihdasında eşdeğer alan ayrılması koşulu ilgili idarelerin yetki ve sorumluluğundadır. Bu konuda kadastro ve tapu müdürlüklerince bir değerlendirmede bulunulmaz."
hükümlerine yer verilmiştir.
Sonuç olarak;
İmar uygulamaları sonucu oluşan umumi hizmet alanlarının ihdasında eşdeğer alan ayrılması koşulunun uygunluğunun sağlanmasına ilişkin sorumluluk ve yetki, planları yapan ve onaylayan belediye veya il özel idaresine ait olup bu alanlara dair müdürlüklerimize gelen işlem taleplerinde, Encümen Karar içeriklerinde Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılmasına yönelik ibareler aranmasına gerek yoktur.
Bloga abone olduğunuzda, sitede yeni güncellemeler olduğunda onları kaçırmamanız için size bir e-posta göndereceğiz.