

Nevzat İhsan SARI
Tapu ve Kadastro Başmüfettişi
Sorumluluk Hukuku ve Medeni Hukuk kapsamında SHKM'lerce yapılan taşınmaza dayalı iş ve işlemlerde ilgili idarelerce illiyet bağının öngördüğü Sözleşmenin aranması hukuki bir zorunluluktur.
Hukuk sistemimiz içerisinde, özellikle imar mevzuatı kapsamında, yasa ve yönetmeliklerce tanımlanmış harita mühendislik hizmetlerinin sunulması odamız üyesi ve aktif çalışma yetkisine haiz (yasal kısıtlılık durumunda olmayan) Serbest Harita ve Kadastro Mühendislerince (SHKM) yerine getirilmektedir.
Bir insan hakkı olarak mülkiyet hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 35. maddesinde tanınmış ve güvenceye alınmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 683. Maddesine göre “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” Şeklinde hüküm kurularak malikin taşınmaz üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerine sahip olduğu tanımlanmıştır.
Malikin, sahip olduğu taşınmazla ilgili olarak, bu taşınmazdan kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi ile yine hukuk sistemimiz içerisinde tanımlamaları yapılmış teknik ve mühendislik hizmetlerinin sunulmasını zorunlu kılan iş ve işlemlerin yerine getirilmesi durumunda, malik ile mühendislik hizmetini sunan SHKM arasında hukukun öngördüğü bağın kurulmuş olması gerekir.
Hukuk sistemimizde illiyet bağı, sorumluluğun aslî şartı, tazminat hukukunun temel ilkesi olarak görülür. Bu şart olmaksızın bir şahsın sorumluluğu düşünülemez. İlliyet bağı, temel ve niteliği ne olursa olsun, her türlü sorumlulukta büyük bir önem taşır. Hukuki sorumlulukta, sorumluluk ister akit dışı sorumluluğa ister akdî sorumluluğa ister kusur sorumluluğuna ister kusursuz sorumluluğa dayansın, illiyet bağının varlığı mutlaka aranır.
İlliyet kavramı, genel olarak, birbirini izleyen olaylar arasındaki sebep-sonuç bağını ifade eder.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun son dönemlerde vermiş olduğu kararlarda (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E.2017/11 – 124 K.2019/657, E.2014/289 – K.2016/163) illiyet kavramının hukukumuzda kabul görmüş tanım ve yöntemleri izah edilmiştir. Bu kararlar dayanağında; “bir şeye veya şahsa karşı kendisine, kanunî bir ihtimam vazifesi yükletilen kimse, bu vazifeyi kusuru olmaksızın yerine getirmese dahi, bu yüzden doğan zarardan mesul olmalıdır. Kusura dayanmayan sorumlulukta; sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğu doğurmak için yeterlidir.” Denerek hukuki sorumluluğun nasıl işletilmesi gerektiği anlatılmaya çalışılmıştır.
Tam da bu noktada, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kullandığı ifadelerle, Malikin kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisini kullanarak, mevzuatımızda tanımlanmış harita mühendislik hizmetlerinin sunulmasını zorunlu kılan iş ve işlemlerin yerine getirilmesinde, ilgili idarelere karşı, bu vazifeyi kusuru olmaksızın yerine getirme yükümlülüğü, harita mühendislik hizmetlerinin sunulmasını sağlayan Serbest Harita ve Kadastro Mühendislerinde olacağından malik – taşınmaz – SHKM – işlem – ilgili idare ara bağlarının illiyet bağı kavramı üzerinden değerlendirilmesi gerekmekte olup SHKM’lerinin sorumluluklarının bu bağların varlığı durumunda dikkate alınacağını kabul etmek gerekmektedir. İşleme konu taşınmazın maliki ile işlemi yerine getiren SHKM arasında herhangi bir hukuki bağ kurulmadan işlem yapılması durumunda, SHKM’lerin hukuka aykırı eylemleri ile ortaya çıkabilecek zarar ile SHKM arasında, bağ kurulması olanaksız hale gelebilir, bu durum, idarelerin ve idare adına imza yetkisine haiz teknik personelin üstlerindeki yükümlülüklerin artması sonucunu doğurabilir.
Böylelikle, SHKM ile SHKM tarafından yapılan iş arasında var olan illiyet bağının sebeplerinden birisi olan malik – SHKM bağının, ilgili mevzuatları gereği, SHKM’lerince yerine getirilmekte olan harita mühendislik hizmetlerinin sunulması sırasında, malike ait taşınmaz üzerinde teknik nitelikli işlem yapabilme yetkisinin, malik ile SHKM arasında hukuki bağı kuracak olan sözleşme ile sağlanması gerekmektedir.
Yukarıda anlatılan hukuki tanımlar ışığında, kanunların öngördüğü teknik nitelikteki iş ve işlemlerin SHKM’lerince yerine getirilmesi durumunda, SHKM’lerin hukuki sorumluluklarının tanımlanabilmesi adına, teknik işleme tabi taşınmazın maliki ile SHKM arasında, oda mevzuatımızda tanımlı, tip sözleşmenin olup olmadığının ilgili idarelerce aranması, idarelerin sorumluluk hukuku kapsamında özen göstermeleri gereken bir konu olup hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.
Bloga abone olduğunuzda, sitede yeni güncellemeler olduğunda onları kaçırmamanız için size bir e-posta göndereceğiz.